15 Aralık 2014 Pazartesi

Filofax

Eskiden bu yana ajanda kullanma, not tutma, listeleme merakım vardır. Bugün hala markete üç - dört parça şey almaya gitsem bile liste yapar öyle giderim. Lise 3. sınıfa giderken kendime bir Filofax ajanda almıştım, o ajandayı o kadar çok severdim ki... 


90'larda kırtasiyelerde satılan bu harika markayı ben bir daha bulamadım, bulamadığım gibi kullandığım hiç bir organizerden de memnun kalmadım.

Tesadüfen, Nişantaşı'nda Karum Kırtasiye'de satıldığını öğrendiğimde mutluluğum belki bir çok kişiye saçma geldi :) Belki bir ajandaya çok anlamlar yüklüyorum gibi geliyor fakat beni lise yıllarıma götüren Filofax için hislerim böyle...
 
Bugün ablamla beraber Karum Kırtasiye'ye gittik. İsteğe uygun epey model ve renk seçeneği mevcuttu fakat benim için mor renk biraz daha öndeydi. 
Kırtasiyeden çıkınca İstiklal Caddesi'ne gittik. Bir zamanlar orada olmaktan asla bıkmadığımız ve bir gün bıkacağımızı hiç tahmin edemeyeceğimiz Beyoğlu, ne zaman bize bu kadar yabancılaştı? Giderek nasıl bir yer oluyor bu cadde, bizi kendinden uzaklaştırdı tabii caddenin bir suçu yok aslında... serzenişleriyle İst Cafe'de kahve molası verdik. Hemen açtım ajandamı, ilk notumu yazdım. Böyle küçük mutlulukların kıymeti çok değerli oluyor ve unutulmuyor, bunun için şükrediyorum.    

2 yorum:

  1. Ajandanın günlerini güzel şeylerle doldurman dileğiyle Banu :)

    YanıtlaSil