Geçenlerde TRT1 kanalında Krzysztof Kıeslowski'nin "Üç Renk" üçlemesinden Kırmızı'ya rastladım. Tam da yatmaya gitmek üzereydim, yatmaktan vazgeçip bir kahve yaptım ve bilmem kaçıncı kez izledim Kırmızı'yı.
Kıeslowski çok severim. Bu üçlemede tüm filmlerin yeri bende ayrı ancak favorim "Beyaz"dır. TRT, zaman zaman yönetmenin Dekalog filmlerini yayınlar bu çok erken göçüp gitmiş, arkasından mükemmel eserler bırakmış deha yönetmene saygıda kusur etmez. Üçlemenin tüm bölümleri, "Veronique'nin İkili Yaşamı", "Öldürme Üzerine Kısa Bir Film", "Aşk Üzerine Kısa Bir Film" yönetmenin bu filmlerini arşivimde severek saklarım, bazen seçer birini açar izlerim. Dolayısıyla bu filmler beni Zbigniew Preisner dinlemeye iter, Preisner dinlemek ise Kieslowski izlemeye teşvik eder, bu böyle bir döngüdür.
Yıllar önce Mephisto'dan bir Ramazan günü, Taksim'de açılan iftar sonrası aldığım Preısner's Music albümüm, uzun zamandır dinlemiyordum.
Çok mutlu oluyorum bu albümü dinlediğimde, hem beni o güne götürdüğü için hem açıp bir Kieslowski filmi izleme isteği oluşturduğu için.
Bu filmleri daha önce izlememiştim ama bir fırsatım olunca izlerim :)
YanıtlaSilEski güzel günlere dönmek çok harika bir şey, değil mi ^.^
Evet Irmak, bir vesileyle eski güzel anılara dönmek çok keyifli oluyor :)
YanıtlaSil