Tatil

Dün öğlen itibari ile tatilimize başlamış bulunuyoruz. Her tatil öncesi tatil planı yaparken çok mutlu olurum, tatil yaklaşınca strese girer mutsuz olurum! 

Geçen sene tatile çıkacağımız gün İstanbul sağanak yağmurlu ve oldukça serindi. Bu anormal hava durumunun yanında  bir de havaalanına doğru giderken aracımızın arka camına hem de seyir halindeyken bir karga kondu, yüzü öyle manalı öyle masumdu ki. Yavru değil ama tam olarak yetişkin de diyemeyeceğimiz bir kargaydı ve sanki bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Mesut ile şok olmuş bir şekilde ne yapacağımızı bilemez halde birbirimize bakmıştık. Sonunda arabayı uygun bir yere çekmek için yavaşlayınca durumumuzu gören bir ticari taksi bize korna çaldı ve içinde ki yolcu aracından inip kargayı alıp uygun bir yere bıraktı. Kendisine çok çok teşekkür ettik.

***

O gün, karganın bize bir şey anlatmaya çalıştığını düşündüm ve buna o kadar inandım ki uçağa binmeyi hiç istemedim fakat Mesut beni hiç ciddiye almadığı için içim kan ağlaya ağlaya seyahat saatini bekledim. Bir taraftan Mesut benimle dalga geçiyor bir taraftan da batıl inançları olan biri değildim ama hem hava koşulları hem de yaşadığımız tuhaf olay beni en kötüsünü düşünmeye zorluyordu. Yolculuk benim için çok gerilimli geçse de çok şükür sağlıkla nihayete erdirmiştik.

***

Bu sene de geleneksel gerginliğimi yaşadım, farklı olarak bu kez bir kaç gün öncesinden gerilebileceğim kadar gerilip seyahat gününü oldukça rahat geçirdim. İşte böyle de sıkıcı bir insanım zaten tatili severim fakat çok geçmeden de evimi özlerim, niye böyleyim onu da çözebilmiş değilim :)